Esnaf lokantası

Ne kadar zengin de olsan, esnaf lokantasını özlüyor insan.
Girdim iceri, oturdum masaya yemeğimi söyledim.

Hemen ön masaya bir baba ile kızı oturdu. Garson ‘’Her zaman ki gibi mi abi’’ diye sordu. Evet dedi babası, yüzü kıpkırmızı.

Ama az tavuk suyu geldi ve nedense bir taneydi. Aklıma, ben yedi yaşındayken annemin vefat ettiği zamanlarda babamın lokantada yaptığı geldi. Parasızdı, ama mutlaka ay da bir defa da olsa çorba ile içimi ısıtırdı.

Üstü başı da düzgün değil baba ve kızının. Acaba neden az ve bir tas çorba? Canı mı istemedi babanın yoksa? Sorsam ya kızarsa?
Aklıma bir fikir geldi.

Cebimden çıkardım kalemi. Yazdım hemen adisyon fişinin arkasina. Tatlı söyledim, garson hemen getirdi. Kağıdı uzattım, göz kırptım. Okudu, kasaya doğru gidip patronuna uzattı. O da bana bakıp okey yaptı.

Ayağa kalkıp “Sevgili müşterilerim. Dün benim 20 yıl sonra ilk defa çocuğum oldu. Müsaade ederseniz bugün yemekler benden kabul ederseniz. Ama herkes hem çorba içecek, hem yemek seçecek, hem de üstüne tatlı yiyecek. Allah sizden razı olsun” dedi.

Herkes tebrik etti, zaten içeride hepsi hepsi 7-8 kişiydi. Kimi tatlı yedi, kimisi pilav istedi. Ama benim gözüm baba ile kızının üstündeydi. Hiç sesleri çıkmıyordu. Kız yemeğine devam ediyor, babası da küçük küçük ekmek koparıp onun ağzına atıyor.
Ama lokanta sahibi uyanık, benden zeki.

Hemen yanlarına gitti. “İkram ve hediye geri çevrilmez Hadis-i Şerif’tir bu kardeşim” dedi.

Aldı siparişleri, söylenenden fazlasını getirdi. O kızın kaşığından dökülen pilavları bile eli ile alıp ağzına atarken gülüşünü unutamıyorum. Babanın da koca koca parça ekmek koparıp etli yemeğin suyuna banışını da. Çaktırmadan onları izlerken ağlamışım. Birkaç damla yemeğime damlatmışım.

Hesabı ödemeye gittiğim de arkamı döndüm onlar görmesin diye. Baktım ki kağıda patron 115 TL yazmış. Almış kalemi eline üçü çizip bir yapmış. Hiç konuşmadık, bir kelime etsem o da ağlayacak. Gözleri dolmuş, sanki yerinden çıkacak.

Neyse kapıya çıktım. Bir sağa bir sola baktım. Arabamın yerini bile unutmuşum. Arkamdan garson yetişti. Anahtarı masada unutmuşsun abi dedi. Ne iyi adamsın be abi sen deyince, utandım. Hayırlı işler deyip giderken, son bir cümle söyledi bana.

“Abi bizim patronun tek kızı vardı, geçen sene kanserden kaybetti evlatsız kaldı…”

Alıntı

Benzer İçerikler

Her Duruma Uygun Mükemmel Doğum Günü Mesajları Rehberi

Her Duruma Uygun Mükemmel Doğum Günü Mesajları Rehberi

Hepimiz o anı yaşamışızdır: Elinizde bir hediye paketi, önünüzde boş bir kart… Ya da daha modern bir senaryo, WhatsApp’ta yanıp ...

Devamını Oku...

Kopyala-Yapıştır Hazır 1001+ Resimli, Anlamlı, Ayetli ve Yepyeni Cuma Mesajları (2025 Arşivi)

Kopyala-Yapıştır Hazır 1001+ Resimli, Anlamlı, Ayetli ve Yepyeni Cuma Mesajları (2025 Arşivi)

Perşembe akşamından itibaren içimize yayılan o tatlı huzur… Hafta sonunun habercisi, yorgun ruhlarımızın manevi sığınağı, duaların arşa yükseldiği o mübarek ...

Devamını Oku...

Lafı Gediğine Koyma Sanatı: Aklınızdan Çıkmayacak, Hayatınızı Değiştirecek En Kapsamlı Özlü Sözler Arşivi

Lafı Gediğine Koyma Sanatı: Aklınızdan Çıkmayacak, Hayatınızı Değiştirecek En Kapsamlı Özlü Sözler Arşivi

Hayatın o karmaşık labirentinde yolumuzu bulmaya çalışırken, bazen bir an durup soluklanmaya, bazen de doğru yolu gösterecek bir işarete ihtiyaç ...

Devamını Oku...

Peder Kelimesinin Derin Tarihi ve Çok Yönlü Anlamı: Neden Babalara Peder Denir?

Türkçede “baba” kelimesinin daha resmî ve geleneksel karşılığı olarak bilinen “peder” sözcüğü, günlük konuşma dilinde nadir kullanılsa da, eski filmlerden ...

Devamını Oku...

Yorum yapın