Biz Çocuk Gibi Çocuktuk

Eskiden… Banyo taburesine oturmadan önce su döken nesiliz biz.

Annemizin sinirlenince kafamıza ‘dannk’ diye ses çıkartan taslarla yıkandık, Banyodan sonra havluya sarılıp sobanın yanına geçtik..

Saçlarımızdan düşen suları sobaya düşürür cısss sesini dinlerdik.

En güzel mahalle maçlarını annemizin zamansız banyo yaptırmaları yüzünden kaçırdık.

Cumadan verilen ödevi pazar akşamı yapan nesiliz.

Aynı simidi 2-3 kişi yiyip aynı şişeden gazoz içtik.

Arkadaşın bisküvisinden alınca içi yanan değil mutlu olan nesildik.

Anne terliğinin tadına doyumsuz bakmış, pazar banyosunu genelde leğende ülfet sabunu ve maşrapayı kafasına yiye yiye yıkanmış tertemiz çocuklardık.

Her sabun kokusunda çocukluğum aklıma gelir bu yüzden..

Bizler kardan adam yapıp erimesin diye dua eden çocuklardık.

Sokak oyunundan vazgeçemeyip,

Salça ekmek yiyip doyan çocuklardık.

Yere düşen ekmeği öpüp başımıza koyardık, Tuvaleti geldiğinde annesi eve alır korkusuyla sokağa çiş yapan çocuklardık.

O günler çok çok güzeldi hele hele bugünlerle karşılaştırıldığında.”

Çocuk gibi çocuktuk biz!.

Huzur ve saygı da vardı,

mutluyduk küçücük dünyamızda ….

Sabahtan aksama kadar oyun oynardık.

Karnımızın acıktığını unuturduk oyun oynarken.

Gazoz kapaklarıyla oynayan çocuklardık,

Çelik çomak oynardık,

çember çevirirdik,

çomaktan bez bebekler yapardık, ekmeğimize toz seker atıp yerdik Yaprakları içine pirinç diye kum koyar sarardık Ölen bir kuş görürsek gömer mezar yapar dua okurduk mutluyduk… Çam ağacının kabuğundan araba traktör yapardık, yaramazlık yapardık annemizden dayak yememek için saklardık, ilkokulda soba ile ısınırdık… Biz küçükken çok büyüktük.

Mesela kollarımızı bir açardık, dünyayı kucaklardık.

Güzeldik biz küçükken.

Kaşlarımızı almayı bilmezdik, makyaj çok büyüklerin işiydi sevmezdik.

Arkadaşlarımızla beraber bir gece uyuyabilirsek eğer velinimetti bizim için, çok lükstü, hayaldi belkide…

Bizler bahçeli evlerimizde çevremizdeki insanlara güvenerek büyüdük.

Annelerimizin dizlerinin dibinde sokakların, bahçelerin, ağaçların, tozun toprağın kokusunu içimize çekerek büyüdük.

Kapı önlerine paspas serip evcilik oynardık, kapı önünde çizgili oynardık, kaldırım taşına oturur saatlerce oyalanırdık…

Oyuncaklarımız mutfak eşyalarımız yoktu….

Ekmeğin arkasındaki kağıdı sökmek için uğraşırdık,hep kağıt kalırdı… Bizim hiç bir şeyimiz yoktu ama yine de mutluyduk.

O günleri yine doya doya yaşamak için neler vermezdim ki…!

Biz çocuk gibi çocuktuk…!

Alıntı

Benzer İçerikler

Airfryer Almak Mantıklı mı?

Airfryer Nedir Ve Nasıl Kullanılır? Airfryer Nedir Ve Nasıl Kullanılır? Airfryer, modern dünyada sık sık kullanılan bir kızartma yöntemidir. Bu ...

Devamını Oku...

Gelecekten Umutlu muyuz?

Geleceğimizi şekillendirmek için yeni teknolojilere yöneldik, yaratıcı çözümler arıyoruz ve sürdürülebilir bir dünya için adımlar atıyoruz. Yeni nesillerin bilinçli katılımıyla ...

Devamını Oku...

ANNEM VE BABAM

ANNEM VE BABAM

“Annemle babam çok fena tartışmışlardı. Annem, ‘Yeter, bıktım artık, ayrılacağım’ diye bağırınca, babam ‘Ne halin varsa gör’ deyip kapıya yürüdü. ...

Devamını Oku...

En iyi ben olmalıyım!

En iyi ben olmalıyım!

Öğretmen sınıftaki zeki ama aynı zamanda kıskanç karakterdeki öğrencisine sordu: – “Niçin arkadaşlarını çekemiyor, onların yaptıklarını bozup kavga ediyorsun, bu ...

Devamını Oku...

Yorum yapın