Güç Merhameti Öldürür

Beş can arkadaş kuru bir iftira sonucu ölüm zindanına atılırlar. Her birine, günde verilen tek yiyecek küflü bir ekmek parçasıdır. Ve hepsi gördükleri işkenceler den sonra bir deri bir kemik halde girdikleri zindandan kurtulmayı ne olursa olsun ümit etmektedirler ama ne fayda…

Zindancı başı kuru ekmeleri yine herzaman ki gibi yine bir gün mahkumlara verirken zindanın içinde bir yer işaret eder parmağıyla. Küçük bir ışık görülmektedir zindanın en yüksek yerinde…

-“İçinizden biri o ışığa ulaşıp oradaki ağaç parmaklıkları kırarsa. Tek kurtuluş yolunuz bu olur. Demedi demeyin. Ben sizin iyiliğinizi istiyorum. Bunu başarmak için ise güç gerek-” der ve kıs kıs gülerek gider mahkumlara hissettirmeden…

Tam on beş gün sonra zindancı başı tekrar gelir mahkumların yanına. Tıpkı tahmin ettiği gibi mahkumlardan dördü ölmüştür. Dördü bir arkadaşına günlerce küflü ekmek haklarını vermiş. Ve güçlenmesini sağlamıştır. Güçlendikçe hırslanan o arkadaşları ise kurtulma hırsıyla daha güçlenmek, sonra daha da güçlenmek isteyip ölmek üzere olan arkadaşlarına acımamıştır bile. O ışığa ulaşabilmek için her gün, zaten açlıktan takati kesilen ve ona karşı koyamayacak hale gelen arkadaşlarının önünden ekmeklerini acımadan almıştır. Ve sonunda o güçlü haliyle ışığın olduğu yere tırmanmıştır… Birde ne görsün. Ne parmaklık, ne başka birşey… Küçük bir delikten içeriye süzülen güneş ışığından başka bir şey değildir gördüğü ışık… Ah vah eder ama ne fayda… Ölene kadar tek başına kalacağı karanlık zindanda yaşa aktır artık.

Güçlü kadın, güçlü erkek deyip, kurtuluş ışığı gösterek kopardılar bizi birbirimizden. Güçlü görünme çabası ne aile bırakır ortada. Ne eş, dost, arkadaşlık. Hırsına yenilip yalnız bırakır insanı. Oysa fazla güç kötüdür. Çünkü çoğu zaman o güç insandaki merhameti öldürür…

Yazar: Suat Özge

Sosyal Medyada Yazarı Takip Edin : InstagramYoutubeFacebook

guc merhameti oldurur

Benzer İçerikler

Huzurevine Bırakılan Yaşlı Bir Kadının Yazdığı Hüzün Dolu Mektup

Huzurevine Bırakılan Yaşlı Bir Kadının Yazdığı Hüzün Dolu Mektup

Bu mektup şimdiki hayatımızın gerçeklerini anlatıyor!!! 82 yaşındayım, 4 çocuk, 11 torun, 2 de büyük torun sahibiyim. Şimdi ise 12 ...

Devamını Oku...

Çocukların Gülüşleri

Çocukların Gülüşleri

Alışveriş merkezinin birinde kasada sıra beklerken iki sıra önümdeki çocuğun parasının aldığı şeye yetmediğini duydum. Kasadaki kız “içlerinden birini seçmek ...

Devamını Oku...

İnsanlık

İnsanlık

İnsanlığın meslekle alakası yok… Adana Yüreğir de Sağlık ocağının hemen karşısında üç ayrı eczaneyiz. 10 yaşlarında bir kız çocuğu var. ...

Devamını Oku...

Canlılar Kaça Ayrılır?

Canlılar Kaça Ayrılır?

“Öğretmen öğrencisine soruyor: – “Çocuğum canlılar kaça ayrılır? – “Dörde ayrılır öğretmenim.” Bana yanlış gibi geldi ama say bakalım diyor ...

Devamını Oku...

Yorum yapın