akide şekeri

Özçekim

Kapı çaldığında, misafirleriyle yaptığı koyu sohbete ara vermiş, konunun bir anını bile kaçırmamak için koşarak merdivenleri inip kapıyı açmıştı… Karşısında mahallede birkaç defada gördüğü, fakat birebir tanımadığı fakir kadın ve arkasına saklanmış, ara sıra başlarını çıkarıp garip garip kendisine bakan beş kadar küçük çocuğunu görmüştü…

Hepsinin hali perişan üzerleri başları yırtık, pırtıktı.Soğuk havada fazlasıyla üşüdüklerini belli ediyorlardı nefesleriyle ellerini ısıtmaya çalışmalarından…

Suzan hanım, -“Ne oldu? -” der gibi başını sallarken, bir taraftanda yukarıdan gelen seslere kulak asıyor, misafirlerinin gülüşmelerinden neler konuştuklarını anlamaya çalışıyordu…

Fakir kadın o an ağlamaklı bir halde baktı kapısına geldiği kadının gözlerine,
– “Bizim köyde biri ziyafet verecek oldumu,tüm köy halkına duyurur, fakir fukarayıda doyurmaya özen gösterirdi… Cömertliğini de belli etmek için, yemeklerin en güzelini sunardı gelenlere….-“demişti.

Suzan hanımda sıkıldığını belli edercesine, -” Eee sonra? “-demişti….

Fakir kadın biran kendini zorlayarak, -” Benim çocuk mahalledeki arkadaşlarının telefonunda, sizinde ziyafet verdiğinizin resmini görmüş. Sizde yemeklerin en güzelinin resimlerini çekip, telefona koymuşsunuz. Bilseniz ne mutlu oldum. Şu körpelerimin boğazından inanın üç gündür tek lokma girmedi. Siz doyuracaksınız ya onları…. Ne kadar dua edeceğim size bilemezsiniz…

– “Zengin kadın, karşısındaki yoksul annenin, söylediği şeyin saatler önce misafirleri için hazırladığı görkemli sofrayı özçekim yapıp, profilinde paylaştığı resimle alakalı olduğunu anladığında, ciğeri yanmıştı adeta. Çocukların haline, kadının içtenliğine saflığına baktıkça utandı kendinden… Sonra misafirlerini zerrece umursamadan, hepsini içeri davet etti.Masanın baş köşesine oturttu hepsini. Günlerdir aç oldukları nede belliydi tabaklarındaki yemekleri yemeklerinden…

Misafirler, yemek yemeği bırakmış, arkadaşlarının yaptığı haraketi garip bakışlarla iğnelerken, Suzan hanım, Özçekim adıyla paylaştığı resimlerin utancını yaşıyordu en derinden … Bir taraftan karınlarını doyurmaya çalışan çocukların başını okşarken, aslında paylaştığı o resimle özüne, değerlerine, kültürüne hiç ama hiç çekmediğini gözyaşlarıyla kabul ettirmeye çalışıyordu kendi kendine.

Benzer İçerikler

cuma mesajları

En Güzel Cuma Mesajları, Resimli, Kısa ve Uzun Anlamlı Cuma Sözleri ve Duaları

En Güzel Resimli Cuma Mesajları Cuma mesajları, İslam dünyasında ayrı bir öneme sahip olan ve ruhani derinliklerle dolu Cuma gününde ...

Devamını Oku...

Maliyeci

Maliyeci Fıkrası

Bir gün bir ormana maliyeciler gelir. Bunu gören tilki koşarak ormandan kaçmaya başlar. Koşarken, yolda kaplumbağa ile karşılaşır. Kaplumbağa tilkinin ...

Devamını Oku...

Jan Paderevsky

Jan Paderevsky

Bu adam kim biliyor musunuz? O, bir zamanlar Polonya’nın en ünlü piyanisti ve bestecisiydi. Hem de Chopin’i en iyi yorumlayanlardan ...

Devamını Oku...

Diri diri gömülen Dünya Şampiyonu Pehlivan

Boyu 1.80 ağırlığı 105 kilo olan Kara Ahmet’in göğüs çevresi 1.24 boyun kalınlığı 50 santimdi. Kolları kalıplı, bilekleri kalın, pençesi ...

Devamını Oku...

Yorum yapın