Yaşlılık

Sanıyorum merdiven yapımlarında giderek daha sert malzeme kullanılıyor; eskisine göre hem basamakları çoğalttılar hem boylarını yükselttiler.

Her şeyden öte ikişer ikişer çıkılmaz oldu, tek tek çıkmak zorunda kalıyor insan. Bir de yazıları küçülttüler her ne hikmetse. Burnumu gazeteye dayamak zorunda kalıyorum iki satır okumak için.

Geçen gün avucumdaki bozuklukların üzerinde kaç kuruş yazdığını görmek için telefon kulübesinin dışına çıktım. Hani gözlük kullanmayayım, yanımdakine okutayım gazeteyi diyorum ama insanlar o kadar alçak sesle konuşuyorlar ki okuduklarında da tam anlayamıyorum ne okuduklarını.

Her yer eskisinden daha uzak sanki. Evden durağa olan mesafe iki katına çıktı neredeyse. Önceleri hiç fark etmediğim bir de yokuş varmış evle durak arasında. Vapurlar da vaktinden önce kalkar oldu şimdilerde. Hani koşmanın da anlamı yok nasıl olsa benden önce halat alıyorlar. Kumaşlarda eski kumaş değil. Kısa sürede dar geliyor ne giysem.

Ayakkabı bağları da kısaldı mı ne giderek erişilmez oldular. Hava bile tuhaflaştı. Kışlar daha soğuk yazlar daha sıcak. Tatil beldeleri bu kadar uzak ve zahmetli olmasa yolculuk da yapacağım. Kar bile ağırlaştı eskisi gibi kolay küreyemiyorsun.

Kapı pencere çerçeve imalatında da değişiklik yaptılar sanıyorum, daha sert cereyan yapıyor karşılıklı açtığında. İnsanlar da sanki ben onların yaşındayken göründüğümden çok daha genç gibiler. Eski okul arkadaşlarımla üniversitede bir buluşma günü ayarladık, hayretler içinde kaldım bebek yaşta öğrencileri görünce. Ama itiraf etmeliyim ki bizim zamanımızdan çok daha terbiyeli yetiştiriliyorlar; bir kaçı bana “ beyefendi” diye hitap etti; hatta aralarından biri caddede karşıdan karşıya geçmeme yardımcı oldu. Fakat buna mukabil hayret ediyorum yaşıtlarım benden çok daha yaşlılar.

Tamam bizim jenerasyona yaşını başını almış gözüyle bakılıyor ama bunaklıklarına ve takıla topallaya yürümelerine ne demeli?

Aynı akşam üniversitenin barında bir sınıf arkadaşıma rastladım. Nasıl bir değişim geçirmişse artık beni tanıyamadı bile ..!

Alıntı

Benzer İçerikler

Huzurevine Bırakılan Yaşlı Bir Kadının Yazdığı Hüzün Dolu Mektup

Huzurevine Bırakılan Yaşlı Bir Kadının Yazdığı Hüzün Dolu Mektup

Bu mektup şimdiki hayatımızın gerçeklerini anlatıyor!!! 82 yaşındayım, 4 çocuk, 11 torun, 2 de büyük torun sahibiyim. Şimdi ise 12 ...

Devamını Oku...

Çocukların Gülüşleri

Çocukların Gülüşleri

Alışveriş merkezinin birinde kasada sıra beklerken iki sıra önümdeki çocuğun parasının aldığı şeye yetmediğini duydum. Kasadaki kız “içlerinden birini seçmek ...

Devamını Oku...

İnsanlık

İnsanlık

İnsanlığın meslekle alakası yok… Adana Yüreğir de Sağlık ocağının hemen karşısında üç ayrı eczaneyiz. 10 yaşlarında bir kız çocuğu var. ...

Devamını Oku...

Canlılar Kaça Ayrılır?

Canlılar Kaça Ayrılır?

“Öğretmen öğrencisine soruyor: – “Çocuğum canlılar kaça ayrılır? – “Dörde ayrılır öğretmenim.” Bana yanlış gibi geldi ama say bakalım diyor ...

Devamını Oku...

Yorum yapın