akide şekeri

Yüz Akı

Köyün birinde tembel Kamil diye bir gariban varmış. Gerçekten o kadar tembelmiş ki, üç çocuğu ve hanımının günlerce aç kalması bile onu bir iş bulmaya yeltenmiyormuş. Çarşıdan geçerken herkes Kamil’e lâf atıp dalga geçtiklerini duyan köyün ağası köylüleri susturmuş ve Kamil’i yanına çağırmış.

Demiş, Oğlum, nedir senin bu halin, evde çocukların açmış ve sen halâ bir iş aramıyormuşsun. Kamil ezile büzüle, Ağam demiş iş aramaz olur muyum ama geçmişte üç-beş yanlışım olduğundan kimse bana iş vermiyor.

Yufka yürekli ağa, bakmış, düşünmüş ve “bak Kamil, demiş, ben sana ortaklık teklif etsem sen de tüm gayretinle çalışacağına söz veriyor musun? Ne demek Ağam, demiş Kamil, elini ayağını öperim hiç uyumam çalışırım.

Tamam o zaman demiş ağa. Ben sana yirmi koyun vereceğim şimdi yaylâ zamanı, aileni de al ve yaylaya çık. Koyunlar, otlasın, büyüsün, yavrulasın geldiğinde toplam kaç yavru varsa yarısı senin yarısı benim.

Yani sermaye benden çalışma senden sonuçta ikimiz de kazanır sen de kısa zamanda kendi çiftliğine sahip olursun. Kamil mutlu eve giderken köylüler ağanın etrafını sarmış, demişler Ağam sen n’aptın bu Kamil senin koyunları geri getirmez, yanlış yaptın deyince ağa hepsini susturup her insan ikinci bir şansı hakeder hem size ne para benim param der, hepsini susturur. Onları susturur ama içi de hiç rahat değildir.

Dert ettiği kaybedeceği koyunlar değil, köylülerin karşısında yanlış karar vermiş olmaktan da değil, Kamil’in bu fırsatı da değerlendiremediği takdirde ailesiyle birlikte çok zor duruma düşme ihtimalinden. Aradan aylar geçmiş ağanın gözü yollarda, tüm sürüler ve çobanlar dönmüş ama Kamil ortalarda yok.

Artık köylüler ağaya müstehzi bakışlar atmaya başlamışken Kamil elinde bir çingil yoğurtla çıka gelmiş. Ağa hem mutlu ama hem de meraklı bir şekilde Kamil’iodasına almış ve “ee Kamil anlat bakalım” demiş. Kamil üzgün bir şekilde söze girmiş.

Ne anlatayım, nasıl anlatayım Ağam, ne gelmedi ki başımıza. Burdan koyunları alıp yaylaya çıkarken kurtlar saldırdı ve yedi koyunu parçaladılar. Sonra bir hastalık geldi 11 koyun telef oldu. Açlıktan ölmemek için birini de biz yedik geriye kaldı bir tane…onunda  boynuna kurdelâ bağlamış benim kız ve kimselere vermem diye ağlıyor.

Bu durumda elimde sadece bu çingil yoğurt kaldı, yarısı senin – yarısı benimdir, Ağam demiş. Ağa çingili alıp Kamil’in kafasına geçirmiş.
Kamil başından alnına doğru akan yoğurdu eliyle temizlerken “çok şükür bu işten de yüzümün akıyla çıktım” demiş.

Benzer İçerikler

cuma mesajları

En Güzel Cuma Mesajları, Resimli, Kısa ve Uzun Anlamlı Cuma Sözleri ve Duaları

En Güzel Resimli Cuma Mesajları Cuma mesajları, İslam dünyasında ayrı bir öneme sahip olan ve ruhani derinliklerle dolu Cuma gününde ...

Devamını Oku...

Maliyeci

Maliyeci Fıkrası

Bir gün bir ormana maliyeciler gelir. Bunu gören tilki koşarak ormandan kaçmaya başlar. Koşarken, yolda kaplumbağa ile karşılaşır. Kaplumbağa tilkinin ...

Devamını Oku...

Jan Paderevsky

Jan Paderevsky

Bu adam kim biliyor musunuz? O, bir zamanlar Polonya’nın en ünlü piyanisti ve bestecisiydi. Hem de Chopin’i en iyi yorumlayanlardan ...

Devamını Oku...

Diri diri gömülen Dünya Şampiyonu Pehlivan

Boyu 1.80 ağırlığı 105 kilo olan Kara Ahmet’in göğüs çevresi 1.24 boyun kalınlığı 50 santimdi. Kolları kalıplı, bilekleri kalın, pençesi ...

Devamını Oku...

Yorum yapın